Panik Bozukluk
- drmustafagurcan112
- 31 Tem
- 3 dakikada okunur
Panik bozukluk, yinelenen, beklenmedik panik atakları ve bu atakların tekrar yaşanacağına dair sürekli bir endişe ile karakterize edilen bir kaygı bozukluğudur. Yoğun korku ve fiziksel belirtilerle aniden başlayan panik ataklar, kişinin yaşamını önemli ölçüde kısıtlayabilir.

2. Panik Bozukluk
Panik bozukluk, yinelenen, beklenmedik panik atakları ve bu atakların tekrar yaşanacağına dair sürekli bir endişe ile karakterize edilen bir kaygı bozukluğudur. Yoğun korku ve fiziksel belirtilerle aniden başlayan panik ataklar, kişinin yaşamını önemli ölçüde kısıtlayabilir.
2.1. DSM-5 Tanı Kriterleri
Panik Bozukluk tanısı için aşağıdaki kriterlerin karşılanması gerekmektedir [14, 15, 16]:
Tablo 2.1: Panik Bozukluk DSM-5 Tanı Kriterleri
Belirtileri ve Klinik Görünüm
Panik bozukluk, aniden ortaya çıkan yoğun korku ve fiziksel belirtilerle karakterize panik ataklarla kendini gösterir.[17, 18] Panik atak sırasında kişi kalp çarpıntısı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş dönmesi, aşırı terleme, titreme, mide bulantısı, uyuşma gibi fiziksel semptomlar yaşayabilir.[14, 15, 17, 18, 19, 20, 21] Duygusal olarak ise kontrolü kaybetme, çıldırma veya ölüm korkusu baskındır.[14, 15, 17, 18, 19, 20, 21] Ataklar genellikle 5-20 dakika sürer, ancak bir saate kadar da uzayabilir.[18] Panik ataklar beklenmedik bir şekilde ortaya çıkabilir (spontan panik atak) veya belirli durumlarda tetiklenebilir (durumsal panik atak).[18]
Panik ataklar sırasında yaşanan fiziksel belirtiler (çarpıntı, nefes darlığı gibi) genellikle kalp krizi veya felç gibi ciddi tıbbi durumlarla karıştırılır.[17, 18] Bu durum, bireyin yoğun bir ölüm korkusu yaşamasına ve fiziksel semptomlara aşırı odaklanmasına neden olur. Bu, fiziksel belirtilerin psikolojik yorumunun bir kısır döngü oluşturarak anksiyeteyi artırdığını göstermektedir. Bu nedenle, panik atak sırasında yaşanan fiziksel belirtilerin genellikle hayati tehlike taşımadığını, ancak yine de tıbbi bir değerlendirmenin (kalp veya tiroid sorunlarını dışlamak için) önemini vurgulamak önemlidir.[17] Bu yaklaşım, hastaların gereksiz panik ve acil servis başvurularını azaltırken, doğru tanıya yönlendirilmesini sağlar.
Panik atak, yoğun bir korku ve fiziksel belirtilerle aniden başlayan kısa süreli bir durumken, panik bozukluk tekrarlayan panik atakları ve bunların yaratacağı korkuların bireyin yaşamını kısıtlaması ile ortaya çıkan kronik bir rahatsızlıktır.[17] Her panik atak yaşayan kişide panik bozukluğu gelişmez.[21, 22] Panik bozukluğu olan bireyler, yeni bir atak geçirme korkusuyla belirli durumlardan veya yerlerden kaçınmaya başlarlar.[14, 15, 17] Bu "kaçınma davranışları", kişinin günlük yaşamını (iş, sosyal hayat, spor) önemli ölçüde kısıtlar ve işlevselliğini bozar.[14, 17] Bu, bozukluğun sadece içsel bir korku değil, aynı zamanda dışsal davranışlar üzerinde de yıkıcı bir etkisi olduğunu göstermektedir. Bu nokta, panik bozukluğunun yaşam kalitesi üzerindeki ciddi etkisini vurgulamalıdır. Tedavinin sadece atakları azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda bireyin kaçınma davranışlarını kırmasına ve normal yaşamına dönmesine yardımcı olmayı hedeflemesi gerektiği belirtilmelidir. Özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi'nin (BDT) maruz bırakma teknikleriyle bu kaçınmaların üstesinden gelmede etkili olduğu bilinmektedir.[23, 24]
Panik bozukluk genellikle genç erişkinlik döneminde başlar.[17, 18, 25] Tedavi edilmezse depresyon, alkol ve madde bağımlılığı, agorafobi (açık veya kapalı alanlardan kaçınma korkusu), sosyal fobi ve travma sonrası stres bozukluğu gibi diğer psikiyatrik problemlere yol açabilir.[15, 18] Panik bozukluğu olan hastaların yaklaşık %40'ında madde/alkol kötüye kullanımı, %60'ında ise depresyon görülür.[15]



Yorumlar